Bilge kadın geleneği ile bağ kurmak.
- Sofia Başak
- 5 Mar
- 5 dakikada okunur
İnsan karmaşık bir varlık, tıpkı doğa gibi…

Yapıtaşlarımızın benzerliğinden sebep olacak ki kendimize yaklaşımımız doğaya yaklaşımımıza benziyor. Kendimize veremediğimiz şefkatli ilgiyi doğadan da sakınır oluyoruz zamanla.
Ya da tam tersi, doğayla kopan bağımız, kendimizden kopmamıza sebep.
Can bedenden çıkmadıkça diyordu Barış Manço…
Tam öyle bir bağdan bahsediyorum.
Can şu an ben sen burada
Beden toprak ana, doğa….
Öyle bir bağ.
Peki nasıl oldu da koptuk böylesine?
Bunu sanayi devrimiyle açıklayanlar var, ikinci dünya savaşı sürecinde bilimin iyiden iyiye öne çıkmasıyla da….
Ya da taaaa İncil’in ilk yayılışında içerisinde bulunan bir ayetin yıkıcı bir yorumlanışıyla…insanın doğaya hakim ve hükümdar olduğu şeklinde anlaşılagelmiş bir ayet… ve bugün hala bu yorum üzerine çalışıp, hristiyanların bu kutsal kitabını yeniden yazmaya çalışıyor bir kısım insan…
Bu kopuş işte böylesine derin, böylesine ikircikli….
Bu konulara daha çok gireceğim, üzerine yazılmış müthiş kitaplar var fakat…
Bugün daha çok kopuşu farkındayız iliklerimize kadar peki yeniden nasıl bağlanırız bunu konuşacağız
Bağlantı, artık son derece dijital duyulan bir mevhum…
Tek tıkla bağlan, parasını ver bağlan, tüm dünyaya bağlan….
Yok böylesine kolay değil, böylesine yüzeysel hiç değil…
Gelin size biraz Bilge Kadın Geleneğinden bahsedeyim. Bağ kurmanın hası…
Ve aynı zamanda Canıgönülden Otacılık mevhumunun ilhamını aldığı o görünmez ama herbirimizin içinde saklı olan o muazzam gelenek… doğayla, kendimizle ve dolayısıyla her bir varlıkla candan, sağlıklı ve şefkatli bir bağ kurmamızı sağlayan o gelenek….
Bu konuyu detaylandırırken çoğunlukla Susun Weed’in Bilgece iyileşmek kitabına sıkça atıfta bulunacak ve bizimle paylaştığı bu muazzam bilgeliğinden yararlanacağım.
Bilgece yaşamak ve bilgece iyileşmek…
Her ikisi de sevgiden gelir, şefkatten akar, doğum kadar doğaldır, ölüm kadar nettir.
Bilge yolu seçmek, kişiye hayat neşesi ve yaşam enerjisi, ait olduğu topluluğa ise kuvvet ve direnç verir.
Eğer diyor Susun Weed, tek iyileşme yönteminin hastanelerde, laboratuvar sonuçlarıyla veya birinin size nasıl iyileşeceğinizi söylemesiyle olacağını düşünüyorsanız, bunun tek sebebi, bilgece iyileşme geleneğinin görünmez oluşundan ve ona kahramanlık atfetilmemesindendir.
Bilgece iyileşmek, güzeldir, gerçektir, elle tutulur, gözle görülür, ruhunda hissedilir, Bilgece iyileşme yolunu yürüyen insan kainatın çocuğu olduğunu bilir, derinlemesine köklü bir meşe ağacı gibidir, etrafında kelebeklerin uçuştuğu bir şelale gibi akar hayatta, yıldızlar gibi ışıldar.
Bilge kadın geleneği işte bu iyileşme, iyi olma halinin varlığını ve sürekliliğini sağlamak için vardır. Kapınızın önünde dışarı çıkmanızı bekler. Gezegeni de insanı iyileştirdiği gibi iyileştirir. Bu yolu seçmek, bu geleneği bilmek ve takipçisi olmak, yapılabilecek en derin ve gerçek seçimdir. Emek ister. Değişimi bilir, dönüşümü onurlandırır. Atalarınızın hatıralarında saklıdır.
Gündemdeki hukuki, medikal dünyadan uzak, içdünyanıza yakındır. Hayatın getirdiği kaynakları bilgece, saygıyla kendinin ve herkesin iyiliği için kullanmayı destekleyen bir ağdır. Benden sana, senden ona, ondan bize… örer de örer bu ağ herbir canlıyı… Öylesine bir ağ, böylesine bir bağ…
Çeşitli ipuçları var bu yolun yolcusu olmanın…
Ve bu yeşilin her tonunu içeren yolda eşlik edecek dostlar….
Ama önce karşılaştırma yöntemiyle Bilge Kadın geleneğinin ne olduğundan ve ne olmadığından bahsedelim…
Karşılaştıracağımız gelenekler bilimsel gelenek, kahramancı gelenek ve bilge kadın geleneği..
Ama önce….
Bu yola nasıl girdiğimden bahsetmek isterim biraz…
8 yaşındaydım…
Ve o Gün bugündür üç iyileşme yolu geleneğinin biriciği olan Bilge Kadın geleneğinin yolcusuyum….
Araya mutlaka etimoloji katmak isterim. Tıp kelimesi de tedavi kelimesi de arapçadan gelmekte…. biri hekimlik bilgisi diğeri iyileştirme anlamına geliyor.
Dikkatinizi çekmek isterim iyileşme değil iyileştirme…
Dolayısıyla iyileşmekse derdimiz, iyi olmaksa….düşünsenize konu ne olursa olsun, alternatif ya da geleneksel…. tıp da tedavide de hep başka bir kişinin bizi İYİLEŞTİRMESİne odaklı. İyileştmek ancak iyileştirilmekle mümkün.
İşte tam bu noktada hayatımızda varolan üç gelenekten bahsedeceğim, biri aleni olan bilimsel gelenek, bir diğeri alternatif olan kahramancı gelenek ve diğeri görünmez olan bilge kadın geleneği
Bedeni makine gibi gören bilimsel gelenek, bedeni, ruhun - genellikle kirli- olan tapınağı olarak gören kahramancı gelenek ve bedeni bütünün kusursuz yansıması olarak gören bilge kadın geleneği….
Bu yaklaşımları uygulayanlar bilimsel olanda mekaniktir, kahramancı gelenekte adı üzerinde kahraman ya da kurtarıcı olarak görülür. Her ikisinde de kişi gücünden vazgeçer ve teslim olur. Bilge kadın geleneğinde ise iyileştiren yoktur sadece şefkatli, özsevgiye inanan bir destek vardır. İyileştirmeye değil iyileşmeye inanan… kişiye gücünü hatırlatır, yeniden bağ kurmasını sağlar. Derin ve köklüdür.
Bilimsel gelenek Newton ve Descartes’tan günümüze gelir… kahramancı gelenek ise Pavlus namı diğer Tarsuslu Saul’den , Hipokrat ve Bergamalı Galen’e dayanır…Bilge kadın geleneğinin temsilcileri ise kocaarılar yani kocamış karılar ve eski zaman ebeleridir….
Yani zamanlama olarak bakınca bilimsel gelenek 1500lü yıllardan bugüne sürer, kahramancı yaklaşım milattan önce 1. Yy civarı hegemonyasını kurmaya başlamıştır, bilge kadın geleneği ise insan varolduğundan beri, taşı yontup, ateşi yakmaya başlayalıberi belki…
Bilimsel gelenek ölçülebilir tekrarlanmaları araştırırken, kahramancı gelenek sonsuz döngüleri arar durur, bilge kadın geleneği ise benzersiz çeşitliliği gözler.
İyileşmeyi arayan kişi “bu konu beni aşar, bunu çözmek için bir uzmana gitmeliyim” diye düşünürse bilimsel yöntemlere başvurur.
Dengesini kaybetmesinden, hastalanmasından kendini sorumlu tutuyorsa ve iyileşme sürecini bir ceza gibi algılıyorsa kahramancı geleneğin yolcusudur.
Ama eğer “ bir desteğe ihtiyacım var böylece derinlerime inip iyileşebilirim” diye içsesini duyuyorsa mutlaka yolu bir gün bir bilge kadın ile karşılaşacaktır.
Arayan bulur ya…
“Hastalık bir düşmandır ve kurtulmak için test sonuçlarına güvenmelisin ancak böyle onunla savaşabilir ve tamir olabilirsin” der bilimsel yaklaşım,
“İçinde biriken toksinler yani zehirden dolayı hastalanmışsın ama meraklanma ben seni bu illetten temizleyeceğim” der.
Bilge kadın ise yolcuyu karşılar ve der ki “hastalık diye gördüğün dönüşümünün yoldaşlarıdır, doğaldır, gel birlikte kutsal bahçeye geçelim ve orada biraz zaman geçirelim”
Bilimsel yöntem tek çare farmakolojidir der ve yazar uzunca bir ilaç listedi ayrıca operasyon şart da der sıklıkla, kahramancı yöntem temizlik ve harekete geçme peşindedir, gerekirse kusacak, lavmanla bağırsaklarını boşaltacak, her koşulda toksinlerinden arınacak, bol bol diet yapacaksın. Yetmezse bolca stimulant alacaksın yani beden bir an önce toparlansın diye beyni uyarıcı bedeni ittirici katkılar yutacaksın.
Bilge kadın ise derin bir nefes alır, elini uzatır, dokunur, gözlerinin içine bakar ve koşulsuz sevgisiyle seni özünden besleyecek bitkiler dahil her destekçiyi araştırmanı sağlar.
Diyelim bu üç yolun yolcusunu bir şifalı bitkiler bahçesine soktuk… Bilimsel olan bitkideki alkoloidlerden, etken maddelerden medet umar, kahramancı ise tıbbi bitkilerin en kuvvetlisine yönelir, bilge kadın ise vitamin, mineral, klorofil gerek der…
Bilimsel bakış açısı çareyi kokusuz, tadı olmayan ve kesinliğinden emin olduğunda arar.
Kahramancı yöntem ise çareyi karmaşık, komplike bulması zor ve kıt olanda arar çoğunlukla, bilge kadın ise arka bahçedekini, basit olanı, vahşi ve olduğu haliyle olanda bulur çareyi…
Ve son olarak kadını ve rahmi, algılayışlarından bahsetmek isterim…
Ki iyice anlayalım farklarını….
Bilimsel bakış açısına göre kadın da rahim de dengesizdir, kahramancıya göre temiz değildir, bilge kadın geleneğinde ise ana merkezdir, Tıpkı o ıssız karanlık boşluğun herşeyini kaynağı olduğunu bilmesi gibi….
Sonuç olarak….
Eğer bilge kadın geleneğini merak ettiyseniz, yakınlık duyduysanız, ya da hali hazırda bedeninizde ve dahi bütününüzde hissettiklerinizi duymak ve anlamlandırmak istiyorsanız size bir davetim var.
Susun Weed muazzam bir ilk dostlar listesi yapmış ta 89 yılında…
Bugün bu dostlar hala orada burada, binlerce yıldır olduğu gibi…
Davetim olsun seçin bu bitkilerden birini ve bir ay boyunca her gün hemhal olun, tüketin, okuyun, dinleyin ve bakın bakalım sadece bir bitkiyi dost edinerek bedeninizde ve içinizde neler dönüşüyor….
Bu gelenekte iş size düşüyor… dünyanın en keyifli işi, kendini ve dahi tüm canlıları yeniden keşfetme sevme ve bağlanma işi…
Buyrun seçin güzellerden bir güzel…..
Dulavratotu, Kuşotu, Karahindiba, Isırgan, Yulaf samanı, deniz yosunu, kokulu menekşe….
Keyifli keşifler,
Bilge kadınlardan kocaman selamlar….
Comments